Sponsor

Kadınlar Neden Sinirli?

Sponsor
Sponsor

Gündelik yaşamda ilişkisi olan çiftler arasında problemler olması olağan bir şeydir. Ama bu problemlerin aşılması gerçekten yıpratıcı bir durumdur. Tabi problemin küçüklüğü ile ters orantılı olarak. Bir terslik var de mi? Doğru okudunuz problemin küçüklüğü ile ters orantılı olarak çiftler arasında ki sorunun çözülmesi daha zordur.

Nasıl yani? Sorunuza şöyle cevap vereyim;

Erkek cephesi;

Yoğun bir iş günü, koşturmaca, bir çok kişi ile muhatap olunmuş, kafa dumanlı geliyorsunuz eve. Tek istediğiniz ufaktan karnınızın doyması ve dinlenmek. Gerekirse sorun çıkacağını biliyorsanız yemekten bile vazgeçip direk yatağa geçiş yapmak ve dinlenmek. Akşam saat 16:00 oldu, ama nedense 17:00 olmuyor. Sanki saniye durdu inadına orada oyalanıyor. Derken çıkmaya yakın “Ohh tamam.” dediğiniz de tam bir iş daha çıkıp sizi buluyor. O da onca günün KDV si gibi sıktıkça sıkıyor insanı… Demem o ki bu ruh hali ile işten çıktınız. Eve gidiyorsunuz, ama eşinizin istedikleri var. Ekmek, yoğurt… Güç bela son dermanınızla ve eve gidince rahat bir huzurun vereceği motive ile o görevinizi de yerine getiriyorsunuz. Ve o muhteşem an geliyor. Evin kapısındasınız. Huzura sadece bir kaç adım kalmış durumda. Sonrasın da elinizde kileri eşinize teslim edip köşenize geçiyorsunuz. Uzanıp televizyon karşısında uyuyacaksınız. Aradan bi on, bilemedin onbeş dakika geçiyor…

Bayan cephesi;

Bütün gün evde kocasının arkasını toplamış, hani denk gelmez aslında ama, çamaşır, ütü, bulaşık dağ olmuş onları bir çırpıda eritmiş. Evleri süpürmüş, ortalığa çeki düzen vermiş. İşler bitmiş komşuya gitmiş, komşu gelmiş, muhabbet üstüne muhabbet kurulmuş. Komşu muhabbeti bitmiş televizyonda kadın kuşağına takılarak dünyayı kurtamış ve bu duruma kendince çözümlemeler yapmış. Kocası gelmeden öncede yemeği hazır etmiş. Tek istedeği ise kocası gelince ağzının içine baka baka, sanki kapı komşusu ağzından zorla laf alırmış gibi, eşinin o gününün nasıl geçtiğini sorması, ve “Canım“, “Cicim” yapması. Ama bu istekler doğrultusun da kocasının o gün ne yaşadığı, başına neler geldiği, akreple yelkovanın onlar komşu muhabbeti yaparken nasıl geriye doğru kovalamaca oynadığı konusunda hiç bir düşüncesi yok. Bir bakıyor ki eşi gelen kadın, gölük gibi yatan bir koca, hatta biraz zorlarsak elinde kumanda ve inceden bir horultu ile uyuyan bir kazma karşısında kanepede yatıyor. “Sen mi sin yatan?” işte bu ilk adım oluyor kadın için(!).

Sonuç;

Kocanın eve gelmesinden onbeş dakika sonra öfkeli bir ses tonu ile “Yemek hazır.” komutu geliyor bayandan. Hele ki adam uyanmadı mı? Yüzü başka bir tarafa bakan ama ağzından çıkanların adamın kafasını ezme niyeti olan cümleler, bir anda nereden geldiğini bilemeyen bir adam portresi çizdiriyor kocaya. Sonrasın da yemek sofrasına geçiliyor ve kocanın “Yemekte ne var hayatım?” gibi normal ve de sevimli sorusu pat diye yada mat bir ifade ile önüne konan yemek tabağı ile son buluyor. Neyse ölüm sessizliği ile yemek yendikten sonra çift salona geçiyor ve erkek hayalinde ki huzura erişmek düşüncesini bir kenara bırakıp, dayanamadan soruyor. “Hayatım neyin var?” işte fitil ateşlendi. Bu noktadan sonra köprüden başka çıkış yok. Tabi kide bu kalıp soruya kalıp cevap eş zamanlı olarak yapıştırışıyor; “Bir şey yok.” Şimdi erkek neyin var diyerek diretse bir türlü, “Hım iyi bir şeyi yok muş. Ben de uyuyayım.” dese canı tehlikede 🙂 Hali ile bu küçük olay dallandıkça dallanıyor. Kadın açısından erkeğin evlilik ve öncesinde ki flört de dahil olmak üzere tüm yaptıkları siliniyor ve tüm yapmadıkları bir çırpıda ön plana geliyor. Bundan sonra ki olaylar ise kişilerin yapısına göre değişiyor. Bunu kaldıran erkek alttan alarak belki bir saat sonra yada bir yemekle, yada bir çiçekle eşinin gönlünü alabiliyor yada atışma bir ufak olay yüzünden şiddetlendikçe şiddetlenebiliyor.

Biliyorum çok uzattım. Ama bayanların pire için yorgan yakma huyları gerçekten erkeklerin zoruna gidiyor. Yani “Nasılsın” demek zor bir şey değil bir erkek için, ama onu akıl edemedi diye de bir insana bu kadar zulüm edilmez. Hiç bir erkek böylesine ufak bir şey için eşine kızmaz diye düşünüyorum. (istisnalar kaideyi bozmaz) Velev ki kızmaya yeltense bile başarılı olabileceğini hiç zannetmiyorum.

Bir araba laf ettik. Aslında olayın özeti aşağıda ki videoda. Mutlaka izleyin. Yukarıda ki yazıyı da okuduysanız demek istediğimi daha net anlayabileceksiniz.

Sponsor
B.Selçuk ÖKSÜZ: Bilgisayarla yaşamayı bir tarz olarak benimsemiş, teknoloji ile tamamen içli dışlı bir; web tasarımcı, yazılımcı, donanımcı, blog yazarı ve bilgisayar mühendisidir.

View Comments (1)

  • Aslında iyi bir konuyu ama sanki burda taraf tutulmuş gibi. Evet çoğu kadın ilgi bekler iltifat bekler sürprizleri sever, neden? çünkü doğalarında var. küçücük de olsa yalandan da olsa inanırlar. ve kocası ya da sevgilisi bunları yapsın diye her türlü yolu deniyor. kocaları veya sevgilileri onları karşı ilgisiz kalmasınlar diye; onlara bazen yükarıda yazıldığı gibi hiç beklenmedik ters hareketler, küsmeler ve benzeri şeyler yapar................ ama bunu yapan erkekleri de tanıyorum :)

Yorumunuz
Sponsor